24 Mayıs 2017 Çarşamba

Bayan isimleri ve anlamları

Bayan isimleri ve anlamları, en güzel kız isimleri, kız bebek isimleri, popüler bayan isimleri gibi aramalar sonucunda bu sayfayı görüntüleyebilirsiniz. Listemizde olmayan ve olmasını istediğiniz bayan isimlerini aşağıdaki yorum alanına yazarak önerebilir ve eklememizi isteyebilirsiniz.

Abiye (a): Yüzünü, örten, güzel, namuslu.
Adalet (a): Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye (a): Salih, cennetlik.
Afet (a): İnsanların önleyemediği büyük felaket.
Afitab (f): Güneş ışığı.
Ahu (f): Ceylan, maral.
Aişe (a): Bolluk içinde rahat yaşayan, rahat ömür süren.
Ajda (f): Delik delik olan, çentik çentik.
Alev: Yanan şeylerin çeşitli şekillerde görünen parlak ve ışıklı dili.
Amine (a): Korkusuz.
Armağan (t): Hediye, bağış, bahşiş.
Arzu (f): İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Asiye (a): Direk, acılı kadın.
Aslı: Baş, temel, temelli, köklü.
Aslıhan: Soylu, han suyundan olan.
Asuman (f): Gök, gökkube, sema.
Atıfet (a): Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi. 
Atiye (a): Bağış, verme, iyilik.
Ayfer (f): Ay ışığı.
Aygen: Gönül dostu.
Aygül: Ay gibi güzel parlak renkli.
Aygün: Ay gibi parlak ışıklı gün.
Ayla: Kadın, eş, hanım.
Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hâle.
Aynıfer (a): Göz ışığı, göz nuru.
Aynur: Ay gibi parlak.
Ayperi: Peri gibi güzel.
Aysel: Ay gibi parlak ve güzel.
Aysen: Sevimli, neşe saçan, parlak.
Aysever: Ayın güzelliğine tutkun, ay gibi güzel olanı seven.
Aysun: Ay gibi parlak ve güzelsin.
Ayşegül: Güleç, güler yüzlü, gül gibi renkli ve canlı.
Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli.
Ayten (a): Ay gibi parlak renkli.
Azimet (a): Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra (a): Bakire, kız, el değmemiş.
Banu (f): Ev kadını, bayan, gelin.
Bedia (a): Eşi benzeri olmayan, mükemmel.
Başak: Ürün toplandıktan sonra  kalan artıklar.
Begüm: Saygı değer kadın, hanım.
Behiye (a): Güzel, alımlı kadın.
Belkıs (a): Sebe kraliçesinin ismi.
Benan (a): Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Benefşe (f): İnce saplar üzerinde, ufak mavi güzel kokulu çiçek açan bitki.
Bengi: Sonsuz, tiryaki.
Beren: Kuzu.
Berin (f): Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire (a):İhsan sahibi,  sadık..
Berna (f): Genç, cesur, civan.
Besamet (a): Güler yüzlü olan.
Betigül: Gül gibi kokan mektup.
Betül (a): Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hz. Fâtıma ve Hz. Meryem’in ünvanı.
Beyhan: Sır saklamayan.
Beyhatun: Hakanın hanımı.
Beyza (a): Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bihter (f): Çok iyi, pek üstün.
Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz (a): Çok nazlı.
Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Buket (f): Demet, çiçek demedi.
Burc: Taze dal, filiz.
Burcu (a): Güzel kokan.
Burçin: Dişi geyik.
Büşrâ (a): Müjde, sevinç, hayırlı haber.
Cânân (f): Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül (f): İç açıcı, gül yüzlü, sevgili.
Cavidan (a): Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Cansu (t): Su gibi saf, temiz ve sevimli.
Cazibe (a): Çeken, cezbeden.
Ceyda (a): Yararlı, herkese iyilik yapan. Zarif.
Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer (f): Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Çağla (t): Badem, erik, kayısı gibi meyvelerin yenebilir ham hali, toy.
Çiçek (t): Güzel görünümlü.
Çiğdem (t): Bir kır bitkisi, güzel görünümlü.
Demet (t): Çiçek takımı, bitki takımı, ışık takımı.
Derya (f): Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül (f): Gül demeti, çiçek buketi.
Dicle: Büyük ırmak. Irak’ta denize dükülen bir nehir.
Didar (f): Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara (f): Gönül alıcı, sevgili.
Dilber (f): Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste (f): Gönül bağlamış, âşık.
Dildade (f): Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar (f): Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilek (t): Arzu, istek, temenni.
Dilrüba (f): Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa (f): Gönlü ferah kedersiz olan.
Dilşad (f): Gönlü sevinçli, yüreği şen olan.
Dilşikâr (f): Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dudu (t): Bayan, hanım, kadın.
Dürdane (f): İnci tanesi, inci serpen.
Dürriye (a): İnci gibi parlayan.
Ebru (f): Kaş.
Eda (a): Tavırları hoş olan, nazlı.
Efser (f): Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif (a): Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel (a): Güçlü istek, umulan ve beklenen şey.
Emine (a): Korkusu olmayan.
Ervâ (a): Suya kanmış.
Esengül (t): Diri ve taze gül.
Esma (a): İsmi olan.
Esra (a): Gece yolculuğuna çıkan.
Evin: Cevher, buğday tanesinin olgunlaşmış içi.
Fatıma (a): Kendisi ve nesli cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet (a): Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Fehamet (a): Ululuk, büyüklük, itibar.
Ferah (f): Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray (f): Parlak, aydınlık ay.
Ferda (f): Yarın, ertesi gün.
Ferayi (f): Parlakça, aydınlıkça, loş.
Ferdiye (a): Tek ve eşsiz olan.
Ferhunde (f): Uğurlu kutlu.
Feriha (a): Sevinçli, ferah.
Ferihan (a): Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte (f): Melek.
Ferzane (f): Hakim, filozof, bilgin, alim.
Figen (f): Çiçek demeti, gölge yapan, gölge eden.
Filiz (r): Eritilip temizlenmemiş altın, gümüş gibi maden. Taze fidan, ince taze ve güzel.
Firdevs (a): Sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat (a): Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
Fitnat (a): Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Fulya (a): Güzel kokulu bir nergis.
Funda: Süpürgeotu.
Füruzan (f): Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun (f): Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr (f): Büyüleyici güzel.
Gazal (a): Geyik, ceylan, ahu.
Gevher (f): Elmas, değerli taş, mücevher.
Gizmen: Sır saklayan.
Gökcan: Gök mavisi.
Gökşen: Gök mavisi gibi neşeli.
Gönül: Kalb.
Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği kimse. 
Gül (f): Hoş kokulu, çiçek.
Gülay (f): Gül ay’ı
Gülbahar (f): Baharın gülü.
Gülbanu (f): Gül hanım, gül hatun.
Gülbeden (f): Gül bedenli, nazik.
Gülberk (f): Gül yaprağı.
Gülbin (f): Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz (f): Gül saçan, gül serpen.
Gülcan (f): Canı gül gibi taze, renkli, hareketli olan.
Gülcemal (f): Yüzü gül gibi güzel olan kadın.
Gülçe (f): Gül biçiminde yuvarlak süs motifleri.
Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş olan.
Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici.
Güldal: Gül dalı gibi ince ve güzel olan kadın.
Güldan (f): Çiçek konulan, özellikle gül konulan vazo.
Güldemet: Gül buketi, gül demeti.
Gülden: Gül gibi.
Gülder: Gül toplayan.
Gülderen: Gül derleyen.
Gülendam (f): Gül gibi ince, uzun, güzel vücudu olan.
Güler: Güleç yüzlü.
Gülergin: Olgun gül, tam açmış gül.
Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan.
Gülfam (f): Pembe, gül renginde olan.
Gülfem (f): Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer (f): Gül gibi parlak, gül parlaklığında.
Gülfeşan (f): Gül saçan.
Gülfidan (f): Gül gibi genç.
Gülgönül (f): İçi rahat, yalnız yüzü değil içi de gülen.
Gülgün: Gül renginde olan.
Gülhatun (f): Gül gibi olan, sevilen hatun.
Gülhiz (f): Gül yetiştiren.
Gülistan (f): Gül bahçesi, güllük.
Gülizar (f): Gül yanaklı.
Güllü: Gül gibi güzel kadın.
Gülnar (f): Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz (f): Gül gibi ince ve narin olan, nazlanan.
Gülruh (f): Gül yanaklı.
Gülseren (t): Güzellik saçan.
Gülseven (t): Gül tutkunu.
Gülsima (f): Gül yüzlü.
Gülsüm: Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülşah (f): Gül padişah, çiçek hükümdar.
Gülten (f): Gül tenli.
Gülter (f): Yeni açılmış gül.
Gülşen (f): Gül bahçesi, gülistan.
Gülümser (t): Daima gül veren, çiçek açan.
Gülzar (f): Gül bahçesi.
Güzide (f): Seçkin, seçilmiş, seçme.
Güzin (f): Seçen, seçilmiş.
Hacer (a): Taş, kaya parçası.
Hale (a): Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Halenur (a): Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet (a): Milli onur ve haysiyet.
Handân (a): Gülen, şen.
Hande (f): Gülen, alay eden.
Hanım (t): Bayan, kadın, sultanım.
Hanîfe (a): Dindar, sımsıkı dinine bağlı.
Harika (a): Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hasna (a): Çok güzel kadın.
Hatice (a): Erken doğan kız çocuğu.
Hatun (t): Kadın, bayan, hanım.
Haver (f): Gün doğusu, ortak.
Havle (a): Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
Havva (a): Bir şeyin kıvamı, olgun. Hz. Ademin hanımı.
Hayat (a): Dirilik.
Hayrunnisa (a): Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hediye (a): İkram niyetiyle verilen veya günderilen şey.
Hicran (a): Ayrılık, firak, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
Hicret (a): Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl (a): Yeni ay.
Hilkat (a): Yaratılıştaki hal.
Hoşdem (f): İyi arkadaş, hali vakti yerinde olan.
Hoşeda (f): Davranışı hoş, hareketi güzel.
Hoşendam (f): Boyu posu güzel, görünümü düzgün olan.
Hoşfidan (f): Göze güzel görünen fidan.
Hoşhal (f): Hali vakti yerinde, geçim ehli, iyi huylu.
Hoşkadem (f): Güzel ayaklı, uğurlu.
Hoşneva (f): Güzel sesli.
Hoşnigar (f):Tatlı, güzel bakışlı.
Huban (f): Güzeller, güzel kızlar.
Huri (a): Cennet kızı gibi güzel.
Huriye (a): Çok güzel.
Hülya (f): Kuruntu, hayal.
Hümeyra (a): Beyazlık, aklık. Hz. Aişenin ünvanı
Hürrem (f): Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürriyet (a): Kendi iradesine göre karar veren.
Hüsnâ (a): En güzel, pek güzel.
Hüsnügül (f): Gül gibi güzel.
Hüveyda (f): Apaçık, meydanda, belli, besbelli.
Işılay (t): Ay ışığı gibi güzel.
İclal (a): Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İfakat (a): İyileşme, ayılma.
İffet (a): Namuslu, helâlı isteyen, haramdan kaçan.
İkbal (a): Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İlknur (t): İlk gelen ışık.
İnci (t): Kıymetli süs tanesi, kıymetli.
İpek (t):İpek böceğinden elde edilen kıymetli kumaş, ince, nazik, kibar.
İrem (a): Şeddatın cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
Jale (f): Kırağı, çiğ, şebnem.
Jülide (f): Karışık, dağınık saç.
Kader (a): Değişmez bir karar.
Keriman (a): Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser (a): Madden ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kezban (f): Ev kadını.
Kısmet (a): Talih, nasib, kader.
Kıymet (a): Bedel, değer, baha.
Kumru (f): Güvercine benzeyen bir kuş.
Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu.
Kübra (a): En büyük, en azametli.
Lale (f): Bir süs bitkisi. Demir halka gerdanlık. Köle eden kadın.
Lalezar (f): Lale bahçesi.
Lamiha (a): Parlayan, parıldayan, parlak.
Leman (f): Parlak, parıldayan.
Lerzan (f). Titreyen, titrek.
Letafet (f): Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan (a): Konforlu, lüks hayat.
Leyla (a): Uzun ve karanlık gece.
Mahinev (f): Yeni doğmuş ay.
Mahînur (f): Ay ışığı.
Mahiye (f): Aylık.
Mahpeyker (a): Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Maide (a): Kurulmuş sofra.
Makbule (a): Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral: Dişi geyik. (Bkz. Meral)
Mayda: Narin ince yapılı.
Mebşure (a): Yüzü güzel, endamlı, güzel kadın.
Mefharet (a): Övünç, iftihar etme.
Mefkure (a): Ulaşılmak istenen en yüce amaç.
Mehlika (a): Ay yüzlü güzel.
Mehpare (f): Ay parçası.
Mehtap (f): Ay ışığı, dolunay.
Mehveş (f): Ay yüzlü, ay gibi güzel.
Melahat (a): Güzellik, güzel yüzlülük.
Melda (a): İnce ve taze vücutlu.
Melek (a): Erkeklik, dişilik özelliği olmıyan, yiyip içmiyen, doğmayan doğurmayan ve çeşitli şekle girebilen, herkesin göremediği Allahü teâlânın emirlerine tam itâ’at eden nûrânî varlık. Ma’sûm, halîm selim ve güzel kimse.
Melen: Balık sürüsü.
Menekşe (f): Kır çiçeği.
Menfuse (a): Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
Meral (t): Dişi geyik.
Mercan (a): Süs eşyası yapılan kırmızı bir deniz hayvanı.
Meriç (a): Ege denizine dökülen nehir.
Merve (a): Mekkede Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Meryem (a): Dinine bağlı olan kadın.
Mesadet (a): Mutluluk kutlu olma.
Meserret (a): Sevinç, şenlik, sevinilecek şey.
Mestinaz (f): Süzgün bakışlı, nazlı güzel.
Meveddet (a): Sevgi, dostluk, kardeşlik, arzu.
Mevhibe (a): Bahşiş, ihsan, bağış.
Mihman (f): Misafir.
Mihriban (f): Seven, güler yüzlü, dost, yumuşak huylu.
Mihrican (f): Gece ile gündüzün eşit olduğu gece.
Mihrimah (f): Güneş ile ay.
Mihrinaz (f): Çok nazlı, aşırı naz eden.
Mine: Şişe, cam, billur.
Minez: Huy, meşreb, mizaç.
Mualla (a): Yüce, yüksek.
Muattar (a): Itırlı, güzel kokulu.
Muazzez (a): İzzet ve şeref sahibi, kıymetli, değerli.
Muhabbet (a): Sevgi.
Muhaddere (a): Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukaddes (a): Mübarek, temiz.
Mübeccel (a): Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Müberra (a): Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
Mübeyyen (a): Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Mücellâ (a): Parlak, cilâlı.
Mübeşşer (a): Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Müge: Bir çiçek.
Müjde (f): İyi haber sevinçli haber.
Müjgan (f): Kirpikler.
Müjgen: Kirpik
Münevver (a): Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Mürüvvet (a): İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Müşerref (a): Şerefli kılınmış.
Müveddet (a): Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müyesser (a): Kolayca yapılan nasip olan.
Müzehher (a): Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
Müzeyyen (a): Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Nadide (f): Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.
Nakşıdil (a): Gönül nakışı.
Nâlân (f): İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin (f): İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan (f): Nazlı, cilveli, işveli, naz eden.
Nazende (f): Naz edici, nazlı,  cilve seven.
Nazenin (f): Cilveli, çok nazlı, şımarık, narin, ince yapılı.
Nazik (f): İnce, narin, rakik, terbiyeli saygılı, güzel, zarif.
Nazikendam (f): Narin yapılı, güzel vücutlu.
Nazile (a): Aşağı inen.
Nazlı (f): Naz eden, işveli, cilveli.
Nebahat (a): Şan, şeref, onur, ün, şan ve şeref sahibi.
Necîle (a): Soylu, asil, temiz.
Necla (a): Kız evlat, kız çocuk, kuşak, sülale, nesil.
Nedret (a): Az bulunan, ender, seyrek bulunan.
Nehar (a): Gündüz.
Nergis (f): Bir süs çiçeği.
Neriman (f): Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin (f): Yumuşak, nazik, kibar.
Neslihan (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan.
Neslişah (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan.
Nesrin (f): Yaban gülü, mısır gülü, Van gülü.
Neval (a): Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
Nevbahar (f): İlk bahar.
Nevbaht (f):Talihi yeni olan.
Nevber (f): Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
Nevin (f): Yeni, yepyeni, yeni şey.
Nevres (f): Yeni biten, genç taze.
Nezafet (a): Temizlik, paklık.
Nezahet (a): Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket (f): Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Neşe (a): Sevinç, gönül açıklığı, keyif, kıvanç, yiğit.
Neşide (a): Ünlü mısra, beyit, manzume.
Nida (a): Seslenme, çağırma.
Nigahban (f): Gözcü, bekçi, gözleyen.
Nigar (f): Resim, nakış, resim gibi güzel, güzel yüzlü.
Nihal (f): Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan (f): Gizli,  sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün (f): Mavi renkte. Çivit renkli.
Nilüfer (f): Bir cins su bitkisi.
Niran (a): Ateş, parlaklık.
Nükhet (a): Güzel ve hoş koku.
Nur (a): Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın.
Nuray: Ay ışığı gibi.
Nurbanu (f): Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan (f): Cihanın nuru, kainatın ışıklı, parlak, nurlu.
Nurçin (f): Işıklı, parıltısı olan.
Nurefşün (f) Nur saçan, etrafı aydınlık,
Nurhan (a) Aydın hükümdar.
Nurhayat (a): Mutlu yaşam.
Nurperi (f): Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nursel (t): Nur seli. Sel gibi ışık.
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin (f): Çok lezzetli.
Nurten (f): Teni nurlu, ışık tenli.
Nüveyre (a): Parlak küçük şey.
Oya (t): Dantel, süs, küçük kız kardeş.
Özlem: Hasret. Yeniden görme arzusu.
Öznûr (t): Gerçek nur, gerçek ışık.
Pakize (f): Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pendiye (f): Öğüt veren.
Peren (f): Ülker yıldızı.
Peri (f): Çok güzel, çekici olan.
Peride (f): Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan (f): Peri padişahı.
Perrân (f): Uçan, uçucu.
Perrin (f): Naz, nezaket.
Pınar (t): Kaynak su gözü.
Rahime (a): Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan (f): Parlak, parlayan.
Rana (a): Güzel, hoş görünen.
Ravza (a): Bahçe, yeşilliği bol olan, çiçekli bahçe.
Rayiha (a): Koku, güzel koku.
Remide (f): Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin (f): Renkli, boyalı, güzel.
Reside (f): Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Reyhan (a): Rızık, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rezzân (a): Ağır başlı, vakarlı.
Rikkat (a): İncelik, naziklik.
Rugeş (f): Canlı yüzlü, taze yüzlü.
Ruken (f): Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye (a): Büyüleyen, sihirleyen.
Rumeysa (a): Büyük bir yıldız.
Rüveyda, rüveyde (a): Hoş, ince, nazik, sabırlı. 
Saadet (a): Kurtuluş vesilesi, uğur, kavuşan, mutlu.
Saba (a): Gün doğusundan esen hafif ve serin rüzgar.
Sabahat (a): Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabia (a): Yedinci.
Sâlise (a): Üçüncü.
Saniye (a): İkinci.
Sara (f): Halis, katkısız, saf.
Sare (f): Sıçrayan, atlayan.
Satıa (a): Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
Sebu (a): Testi, şarap kabı.
Seçil (t): Ayrılan, beğenilen.
Seda (a): Ses.
Sedef (a): Midye ve istiridyenin beyaz kabuğu. Beyaz ve parlak kadın.
Seher (a): Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan duâlar makbuldür.
Sekine (a):  Gönlü rahat.
Selamet (a): Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
Selma (a): Barışçı, itaatlı,  iyi yolda olan.
Selvican: Selvi seven, selvi canlı.
Semâ (a): Gök, gökyüzü.
Semahat (a): Cömert, iyiliksever.
Semra (a): Esmer, kumral renkte olan, esmer güzeli.
Sena (a): Övme, methetme.
Seniha (a): İnci, zînet.
Seniyye (a): Yüksek, yüce.
Serap (a): Işığın yansımasından doğan yanılma.
Serrâ (a): Çok sevinen.
Sevda (f): Aşk, istek, arzu.
Sevde (a): Esmer güzeli. 
Sevim (t): Yakınlık, sempati.
Sevinç (t): Neşe, ferahladı.
Seyhan: Çizgili elbise.
Sezen: Sezgi gücü kuvvetli.
Sibel: Buğday başağı, havadaki yağmur damlası.
Songül(t): Son açan gül.
Suna: Erkek ördek.
Suzan (f): Yakan, yanan.
Süeda (a): Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sükeyne (a): Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
Sülün: Beğenilen, eti lezzetli güzel bir kuş. İnce narin.
Sümeyye (a): Ammar b.Yaser’in annesi. İlk islâm şehidi.
Sündüs (a): Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
Süveyda (a): Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane (f): Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
Şahika (a): Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek (f): Güzeller güzeli.
Şaziment (a): Özellikleri kimseye benzemeyen.
Şaziye (a): Yay, kavis, incik kemiği.
Şebnem (f): Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şehnaz (f): Çok nazlı.
Şehriban (f): Kentin en büyüğü, vali.
Şekayık (a): Gelinlik çiçeği.
Şemsifer (f): Güneş ışığı, ısısı.
Şemsinisa (f): Kadınların güneşi.
Şenay (t): Mutlu geçen ay.
Şengül (t): Neşeli genç kadın, iç açıcı gül.
Şermende (f): Utangaç.
Şermin (f): Utanganç, sıkılgan.
Şermize (f): Küçük insan topluluğu.
Şetaret (a): Şenlik, neşeli olma, sevinç.
Şeybe (a): Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
Şeyda (f): Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma (a): Bedeninde ben, alemet olan.
Şirin (f): Tatlı, cana yakın sevimli.
Şivekâr (f): Şiveli, işveli, cilveli.
Şule (a): Alev, ateş alevi, parıltı.
Şükran (a): Teşekkür etme, iyilik bilme, minnettarlık.
Şükufe (f): Çiçek gibi güzel, hoş, çiçek, tomurcuk.
Tıflıgül (a): Gonca gül.
Tiraje (f): Gök kuşağı.
Tuba (a) Cennet ağacı.
Tülay (t): İncelikle, düşle ilgili.
Tülin: Ayna.
Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
Ulya (a): Pek yüce.
Ülfet (a): Alışıklık, dostluk, yakınlık duyma.
Ülkü (t): İdeal, mefkure, yüce dilek.
Ümeyme (a): Küçük anne.
Ümmi (a): Annem.
Ümmügülsüm (a): Gülsümün annesi.
Ümmühan (a): Padişahın annesi, hükümdarın annesi.
Vecahet (a): Güzel yüzlü, gösterişli, itibarlı, şerefli.
Vedia (a): Emanet.
Vedide (a): Dost, sevgili. Sevgisi çok olan, aşırı seven.
Vesamet (a): Güzel olan.
Vesile (a): Yol, vasıta, bahane, sebep, fırsat, yaklaşma.
Vildan (a): Yeni doğmuş çoçuk.
Vuslat (a): Dostuna, sevdiğine kavuşma.
Yadigar (f): Dost hatırası.
Yaprak: Bitkinin düz ve yeşil kısmı.
Yarıdil (f): Gönül dostu, içten arkadaş.
Yasemin (f): Bir süs bitkisi.
Yelda (f): Uzun ve siyah.
Yeldem: Çabuk, çevik.
Yeşim (a): Sert ve kıymetli yeşil taş.
Yeter (t): Kâfi, yeterli.
Zehra (a): Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zekavet (a): Çabuk anlıyan, tez kavrıyan.
Zelîha (a): Hızlı yürüyen, emsalini geçen.
Zerafet (a): Kibarlı, incelik, zariflik.
Zerengül (f): Altın gibi gül.
Zerişte (f): Altın tel, sırma.
Zerrin (f): Altına benziyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb (a): Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba (f): Süslü, bezekli. yaşıkışkıl güzel.
Zinnur (a): Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan (a): Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zuhal (a): Sessiz, bir yıldız adı
Zübeyde (a): En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zühre (a): Çiçek açan, çoban yıldızı.
Zülal (a): Saf, halis, hafif, soğuk, tatlı, güzel, berrak.
Züleyha (a): Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar (f): Dağılmış, yayılmış saç.
Zülfiyar (f): Sevgilinin saçı.
Zümrüt (a): Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.

1 yorum:

  1. En sevdigim isim aslı ben aslı isminde olan bayanları çok seviyorum

    YanıtlaSil